بَاب فِي
كَمْ
تُصَلِّي
الْمَرْأَةُ
83. Kadın Kaç (Parça)
Elbise İle Namaz Kılar?
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
عَنْ مَالِكٍ عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ زَيْدِ
بْنِ
قُنْفُذٍ عَنْ
أُمِّهِ
أَنَّهَا
سَأَلَتْ أُمَّ
سَلَمَةَ
مَاذَا
تُصَلِّي
فِيهِ الْمَرْأَةُ
مِنْ
الثِّيَابِ
فَقَالَتْ
تُصَلِّي فِي
الْخِمَارِ
وَالدِّرْعِ
السَّابِغِ الَّذِي
يُغَيِّبُ
ظُهُورَ
قَدَمَيْهَا
Muhammed b. Zeyd'in
annesinden rivayet edildiğine göre; Ümmü Seleme (r.anha)'ya; "Kadın hangi
elbise ile namaz kılmalıdır?" diye sormuş. O da: "Baş örtüsü ve
ayaklarının üstünü de örten uzunca bir fistanla kılar" cevabını vermiştir.
AÇIKLAMA: Erkek karşısında kadının avret mahalli mezheb
alimlerine göre şöyledir; Hanbelîler ile Şafiilere göre kadının el ve ayakları
da dahil bütün vücudu avrettir. Kur'an-ı Kerim'den delilleri: "Mü'min
kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, namuslarını korusunlar,
zinetlerini açmasınlar, bunlardan görünen kısımlar müstesna" [Nur 31]
ayetidir.
Bu
alimlere göre ayet-i kerimedeki "görünen kisımlar"dan maksat, elde
olmadan ve istenmeden yürürken ve rüzgar gibi herhangi bir dış tesirle
kendiliğinden açılan kısımlardır. Yüz ve elin de tabii bir ziynet olmaları bakımından
kasden açılmaları haramdır.
Hadisten
delilleri ise, "Resul-i Ekrem'e (bir kadına) aniden gözün isabet etmesinin
hükmünü sordum, "derhal gözünü çek" buyurdular" mealindeki
(2148) numaralı hadis-i şeriftir.[Sabunî, Tefsiru'l-Ayeti'l-Kur'anü'l-Kerîm,
II, 155]
Ancak
namaz içerisinde Hanbelilere göre hür kadının yüzünden başka her tarafı, Şafiî
ve Malikilere göre ise, elleri ve yüzlerinden başka bütün vücudu avrettir.[el-Fikh
ale'l-Mezahibi'l-Erba'a, I, 189]
Hanefî
ulemasına göre namazda avret mahallini Örtmenin farziyetinin delili ''Ey Adem oğulları
her mescidde (her namaz ve tavaf esnasında) zinetinizi alın"[A'raf 31]
ayet-i kerimesidir. Namaz kılmakta olan hür bir kadının ancak yüzleri, elleri
ve ayaklarının dışında bütün vücudu avrettir. Bu bakımdan Hanefi mezhebinde
namazda hür bir kadının ellerini, yüzünü ve ayaklarını açık bulundurmasında
herhangi bir sakınca yoktur. Lakin el başka, kol başkadır. Hür kadının kolları
kuvvetli olan rivayete göre Hanefi mezhebinde avret sayılır. Bacak da ayaktan
tamamen farklı olduğu için namazda bacağın dörtte biri kadarının bir rüknü eda
edecek kadar açık kalması namazı bozar.[Nimet-i İslam, I, 120.]
Bilindiği
gibi namazı bozacak olan, açık avret mahallinin açılan organın dörtte biri
miktarında olması ve bir rüknü sünnet üzere ifa edecek sürece devam etmesi
lazımdır ki, bunun da ölçüsü üç kere "sübhanellah" diyecek kadar bir
zamandır.Ancak galiz avret sayılan ön ve arka bunun dışındadır. Çünkü bunların
dirhem miktarının açılması namazı bozar.[Hattabî, mealimu's-sünen, I, 422]
Hattabî'nin
ve ona tabi olarak Şemsu'l-hak Azim abadî'nin bu hadis üzerine yaptıkları
şerhlerde, "namaz esnasında kadının avret olan organlarından birinin
açılmasıyla namazının bozulması için dörtte bir gibi bir ölçü söz konusu
değildir. Bu hususta herhangi bir ölçü tanımıyoruz. Herhangi bir miktarının
açılmasıyla namaz bozulur" demeleri doğru değildir.[Bezlü'l-mechud, IV,
304]
Çünkü
bir bütünün dörtte biri bazı yerlerde Kitap ve Sünnetle bütünün tümü gibi kabul
edilmiştir. İhramdan çıkmak için başın dörtte birini traş etmenin kafi gelmesi
gibi.[M.Zihnî
Efendi, Ni'met-i tslam, I, 116]